Haftanın yedi günü, yedi renk bir arada, yarımadanın pazarlarında. El dokumasından, keçiboynuzuna, ısırganlı gözlemeden, hardal otuna sonbaharın tüm lezzetleri Bodrum’da.
Üzerinizde gri bulutların dolaştığını ve teninizde serin rüzgarı hissettiğiniz anda kendinizi güneye götürün. Ilıman limanlarda, neşeli, rengarenk pazarlarda dolaşarak karşılayın sonbaharı. Bodrum merkezdeyseniz Otobüs Garajı’nın hemen arkasında, Tansaş’in önündeki kapalı alanda 20 yıldır Salı günleri kurulagelen kumaş pazarını kaçırmayın. Aynı alanda Perşembe 15.00’den itibaren Cuma akşama kadar gezebileceğiniz Cuma Pazarı ise sebzesi, meyvesi, otları, baharatı ve taze ürünleriyle yarımadanın en büyük pazarı. 350 esnafın ve 50 köylünün tezgah açtığı yaklaşık 5 dönüm arazi üzerine yayılmış pazarda ziyaretçi sayısı da mevsimine göre değişiyor. Yazın bu sayı 3 binlere ulaşıyor. Salı Pazarında el dokuması Milas kumaşları ile yapılmış örtü ve perdeler, renk renk çizgili peştamallar pazarın gözdeleri arasında. Göz boncuğu, takılar, süs eşyaları, halılar, yemeniler, züccaciye, hazır giyim, hediyelik yöreye özgü ne varsa bu pazarlarda satılmakta. Otogarın hemen yanındaki merdivenlerden tırmanınca Dereköy, Ortakent, Yalıkavak, Yakaköy, Mumcular ve Milas köylerinden gelen güleryüzlü teyzeler, çakır gözlü analar karşılayacak sizi. Ne güzeldir kadınların üretimini sergilediği tezgahlar. Merdiven başında solda Hasibe teyzenin tezgahından otlu bazlamalardan mutlaka alın. Karası, akı ile incirin kurusu bol köylü tezgahlarında. Medine Hatun Yalıkavak’tan geliyor her Cuma. İçi susamlı, bademli taş fırında çifte kurutulmuş “kavruk incir” mevsimin baştacı bence. Susam ve badem taş fırında kurutulup, incirlerin içine dolduruluyor ve tekrar taş fırına veriliyor. Enerji kaynağı incir, yorgunluk giderici badem, besleyici susam ile birleşince damaklar bayram ediyor. Benden söylemesi dostlara birer paket alınmalı. Kilosu 10 Ytl. Hemen yanında Elif Ana pazarın en yaşlı kadınlarından. Isırganlı, ıspanaklı gözlemesi 1,5 Ytl, “Amaan be kızım al bare iki dane!” deyince kıramadım. Eve gelince ısıtıp çayıma katık yaptım, kokusu sardı evi gözlemenin, kiloları hiç dert etmeden yedim. Pazar demek damağa lezzet, göze nefaset demek değil midir? Yöre kadınının tezgahları da tıpkı kendi gönülleri gibi zengin. Sade, otlu bazlamalar, gözlemeler, kol börekleri, erişteler, domatesli kışlık tarhana, kavanozlarda koyu kırmızı salçalar, paket paket kırmızı toz biberler, yanında lor peyniri. Hatice abla tereyağını çarkıfelek motifiyle süslenmiş. Çarkıfelek o kadar özenle işlenmiş ki sanki MÖ 3. bindeki toprak mühürden fırlamış gibi. Baklagiller dizi dizi. Nohut, kuru börülce, mercimek, bakla, bulgur, buğday, pirinç. Kocaman çuvallarda peksimetlere imrenince ikram ettiler, ısırdım ama beceremedim kırmayı. Püf noktası varmış kıtırları yemenin. “Ekmek fırınlanır önce, sofraya ıslatılıp getirilir, yumuşayan ekmek tazeyi aratmaz, mideyi rahatlatır” dedi Medine. Zeytinin kırması, salamura, şişelere basılmış, tazesi yeşil yeşil, kovalarda, kilosu 2,5 Ytl. Sebzeler, meyveler, otlar renk katıyor uzun tahta tezgahlara. Gece ya da sabahın en erken saatinde topladıkları otu, meyveyi, sebzeyi Bodrum’a getirmişler bahçelerinden. Kabak çiçeği iri iri. Nasıl narin, nasıl sapsarı bakıyor insana. Alır almaz yapmalısınız dolmasını yoksa doldurmada zorlanabilirsiniz. İçine koymak için bolca yeşillik de alın. Taze soğan, nane, maydanoz, dereotu… Yok kızartmasını yapacaksanız ertesi günü geçirmeyin derim yine de. Biberler incesi, kalını, yeşili, kırmızısı, acısı, tatlısı ile aklınızı karıştıracak. Domates, biber, patlıcan alamasanız lütfen saplarından koklayın, tazecik bahçe sebzelerinin kokusunu içinize çekin. Büyük şehirlerin hal ürünlerinde veya market raflarında bulamayacağınız bir koku bu. Cin tonikte kullanılan Bodrum mandalinasının eskisi kadar alıcısı kalmamış, dert yanıyor esnaf. Kereviz, pırasa, semizotu, hardal otu, turp otu, acur, kelek, salatalık yan yana. Salamura yapraklar basılmıs plastik bidonlara. Nar, elma, limon; moru, sarısı, Manisa’nın çekirdeksiz sultaniyesi, Razakı üzüm, bu sene çok bol. Dikenli kırmızımtrak Frenk inciri (Mısır inciri) bol C vitaminli. Tahta kasalara dizilmiş, soydurup, tadına bakın. Deniz börülcesi seviyorsanız alıp haşlayabilirsiniz. Salatası artık büyük şehirlerin mönülerinde de ilk sıralarda yer alıyor. Süt mısır, badem, ceviz, torbası 2 Ytl’dan keçiboynuzu enerji deposu. Fosfor ve kalsiyumca zengin keçiboynuzu ununu kek, ekmek yapımında kullanabilirsiniz. Köylü pazarının sonunda ördek, keklik yavruları ve civcivler kutularda… O kadar sevimliler ki! Kapalı alana geçtiğinizde sağda peynirciler, zeytinciler bölümü var. Diğer alanlar tümüyle sebze ve meyve satan esnafa ait. Harnup (keçiboynuzu), üzüm pekmezi, bal, badem ve cevizin eşlikcisi olamaz mı? Büyük alanı kaplayan baharatçılar turistlerin gözbebeği. Elma çayı, adaçayı, dağ kekiği, karabaş otu, kantaron demetleri... Tüm sebzelerin kurutulmuşunu bulabilirsiniz. Aydınlı Erkan köşede balkabaklarını dizmiş, kokusu buram buram almadan geçmek imkansız. Otları tükenmeden almak için öğlene kalmadan uğrayın Bodrum Cuma Pazarı’na. Pazar tertemiz, ürünler etiketli. Eliniz kolunuz dolu ayrılmasınız da, pazarda ikram edilen bir bıçak kesimi peynirin tadını, domatesin kokusunu unutamayacaksınız kolay kolay.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder