17 Ocak 2014 Cuma
Bayram Çöreği-Diyarbakır Mutfağı Kitabı
Metro Kültür Yayınları’nınYayın
Yönetmeni ve Editörü Nilhan Aras tarafından kaleme alınan ‘Bayram Çöreği-Diyarbakır
Mutfağı’ Metro Kültür Yayınları’ndan çıkan yeni bir kitap.
Diyarbakır mutfağını
merkeziyle, ilçesiyle, köyüyle Diyarbakırlıların anlattığı kitap halk kültürünü temel alarak yazılmış. Kitapta 256 yemek tarifi yer alıyor.
Türkiye gibi çok geniş bir
coğrafyada yaşamanın büyük bir zenginlik olduğunu ifade eden kitabın yazarı Nilhan: “Ne kadar büyük bir şanstır ki, çok büyük ve rengarenk bir mozaiği
oluşturuyor, birlikte yaşıyoruz.Biz de Metro olarak, bu zenginliğin çok önemli
bir öğesi olan yöresel mutfakları çalışma alanımız olarak kabul ettik. Çünkü
mutfak, kültüre ilişkin çok şey anlatabilir. Örneğin; bugüne kadar bölgede
hangi etnik ve dini kimlikler yaşamış, yaşıyor; hangi ev hangi kimliği temsil
eder; sosyal yaşamdaki baskın günler nelerdir; bu günler nasıl geçirilir gibi
soruların yanıtları, bazen önemsiz gibi görünen bir yemek tarifinden kolayca
bulunabilir. Bu anlamda Diyarbakır üzerine çalışma fikri beni çok etkiledi.
Diyarbakır’ın sihirli dünyasının okurları da içine çekeceğine inanıyorum” diyor.
‘Bayram Çöreği -
Diyarbakır Mutfağı’ kitabı, zengin ve özgün içeriğiyle dünyanın en prestijli yemek
kitapları yarışması Gourmand’ta ‘En İyi Yerel Mutfak Kitabı’
kategorisinde Türkiye birincisi oldu. Büyük bir başarı ile ana elemeden geçerek Diyarbakır mutfağını tüm dünyaya tanıtmasını dilerim.
16 Aralık 2013 Pazartesi
Toprak Ana Günü Basın yansımaları
TOPRAK ANA GÜNÜ 2.ETKİNLİĞİ, BURSA NİLÜFER BELEDİYESİ ÜRÜNLÜ KÖYÜ'NDEYİZ
Nilüfer Belediyesi, Nilüfer Kent Konseyi ve NKK Kırsal Alan Çalışma Grubu, Ürünlü Kadın Derneği,
Ürünlü Muhtarlığı, Slow Food Yağmur Böreği ve Ekolojik Yaşam Derneği tarafından gerçekleştirilen 10 Aralık Dünya Toprak Ana Günü, Ürünlü köyünde yapılan etkinlikle kutlandı.
Ürünlü kadın derneği tarafından hazırlanan Tarhana,Ot yemeği,Bulgur pilavı ve Un helvası yüze yakın davetliye dağıtıldı. Yemek sonrası yapılan konuşmaları takiben Ürünlü kadın derneğinde söyleşi yapıldı. Ben, Toprak Ana (Terra Madre) etkinliğinin anlamı ve slow food hareketinin çalışmalarını anlattım. Köy ihtiyar heyetinden Halil Ardıç Buğdayın 50 yıllık öyküsünü, yine ihtiyar heyetinden Seydi Sağdıç tohumdan fide üretimini ve Ürünlünün yerli biberlerinin öyküsünü anlattı. Ürünlü Kadın Derneğinden Yasemin Cansız köyün yenen otlarını ve otlardan yapılan yemekleri ayrıca tarhana kültürlerini nakletti bizlere. Misafirlerin sorularını yanıtlayan konuşmacılara Nilüfer kent konseyi ve Nilüfer belediyesi tarafından Teşekkür belgeleri ve küçük armağanlar sunuldu.
Sevgili Arca Atay'ın kaleminden kıssadan hisse :
Yerel yemek kültürümüze ve yerel tohumlarımıza sahip çıkmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Ninelerden dedelerden alınan kültürel mirasları torunların torunlarına taşıyabilmek için kırlısı ve kentlisi her zaman heryerde bir araya gelmemiz gerektiğini, geçmişini bilmeyenin geleceğini de göremiyeceğini artık fark etmemiz gerekiyor.
Kırlar sanayiye yada imara kurban edilirse tarımı ve hayvancılığı ancak belgesellerde izleyebileceğiz.
Unutulmamalıdır ki, Kır üretmezse Kent aç kalır.
Çileğin ağaçta yetiştiğini, sütü makinaların ürettiğini sanan çocuklara vermemiz gereken çok bilgiler, göstermemiz gereken köyler ve çiftlikler var.
Her meyve ve sebzeyi mevsiminde tüketmek gerektiğini çok çabuk unuttuk, bunun için hala soruyoruz "ocak ayındaki domatesler neden içi beyaz ,tohumsuz ve tatsız" diye.Keza hıyarı, patlıcanı,biberi kış aylarında almamak gerektiğini, illa da tüketmek isteniyorsa ananızın ninenizin eskiden ne yaptıklarını sorun öğrenin ve çocuklarınıza öğretin diyoruz.
Tohumu sadece şirketlere bağımlı kılarsanız , köylüden tohumunun, yetiştirdiği fidesinin sertifikasını isterseniz, yarına yerel tohum diye birşey kalmayacak, şirket tohum vermezse köylü tarımı diye bir şey kalmayacak.
Sonuç olarak Slow Food felsefesindeki görüşlerimizi tekrarlamış olduk:
Kırsal alanlarımızın korunması,küçük aile işletmelerinin varlıklarını sürdürmesi, köylünün yaşaması gerekiyor...
Ürünlü Muhtarlığı, Slow Food Yağmur Böreği ve Ekolojik Yaşam Derneği tarafından gerçekleştirilen 10 Aralık Dünya Toprak Ana Günü, Ürünlü köyünde yapılan etkinlikle kutlandı.
Ürünlü kadın derneği tarafından hazırlanan Tarhana,Ot yemeği,Bulgur pilavı ve Un helvası yüze yakın davetliye dağıtıldı. Yemek sonrası yapılan konuşmaları takiben Ürünlü kadın derneğinde söyleşi yapıldı. Ben, Toprak Ana (Terra Madre) etkinliğinin anlamı ve slow food hareketinin çalışmalarını anlattım. Köy ihtiyar heyetinden Halil Ardıç Buğdayın 50 yıllık öyküsünü, yine ihtiyar heyetinden Seydi Sağdıç tohumdan fide üretimini ve Ürünlünün yerli biberlerinin öyküsünü anlattı. Ürünlü Kadın Derneğinden Yasemin Cansız köyün yenen otlarını ve otlardan yapılan yemekleri ayrıca tarhana kültürlerini nakletti bizlere. Misafirlerin sorularını yanıtlayan konuşmacılara Nilüfer kent konseyi ve Nilüfer belediyesi tarafından Teşekkür belgeleri ve küçük armağanlar sunuldu.
Sevgili Arca Atay'ın kaleminden kıssadan hisse :
Yerel yemek kültürümüze ve yerel tohumlarımıza sahip çıkmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Ninelerden dedelerden alınan kültürel mirasları torunların torunlarına taşıyabilmek için kırlısı ve kentlisi her zaman heryerde bir araya gelmemiz gerektiğini, geçmişini bilmeyenin geleceğini de göremiyeceğini artık fark etmemiz gerekiyor.
Kırlar sanayiye yada imara kurban edilirse tarımı ve hayvancılığı ancak belgesellerde izleyebileceğiz.
Unutulmamalıdır ki, Kır üretmezse Kent aç kalır.
Çileğin ağaçta yetiştiğini, sütü makinaların ürettiğini sanan çocuklara vermemiz gereken çok bilgiler, göstermemiz gereken köyler ve çiftlikler var.
Her meyve ve sebzeyi mevsiminde tüketmek gerektiğini çok çabuk unuttuk, bunun için hala soruyoruz "ocak ayındaki domatesler neden içi beyaz ,tohumsuz ve tatsız" diye.Keza hıyarı, patlıcanı,biberi kış aylarında almamak gerektiğini, illa da tüketmek isteniyorsa ananızın ninenizin eskiden ne yaptıklarını sorun öğrenin ve çocuklarınıza öğretin diyoruz.
Tohumu sadece şirketlere bağımlı kılarsanız , köylüden tohumunun, yetiştirdiği fidesinin sertifikasını isterseniz, yarına yerel tohum diye birşey kalmayacak, şirket tohum vermezse köylü tarımı diye bir şey kalmayacak.
Sonuç olarak Slow Food felsefesindeki görüşlerimizi tekrarlamış olduk:
Kırsal alanlarımızın korunması,küçük aile işletmelerinin varlıklarını sürdürmesi, köylünün yaşaması gerekiyor...
9 Aralık 2013 Pazartesi
TOPRAK ANA GÜNÜNÜ KUTLADIK.
Birinci etkinliğimiz Balat Kültür Evi'nde gerçekleşti. Yaklaşık 55-60 kişi birarada açık masamızda. getirdiğimiz Ermeni, Rum, Sefarad yemeklerini tadımlayarak, tarif ve anıları paylaşarak İstanbul'da özellikle yaşayan halkların, kimimizin komşusu, kimimizin gelini, kimimizin annesi, ninesini bu vesile ile yad ederek, gelecek nesillere kalabilecek bilgilerle dolu bir etkinlik yaşadık. Tüm katkı veren eli kolu dolu gelen üyelerime, dostlara ve arkadaşlara müteşekkirim. Eminim ki toprak ana da çok mutlu, bizim yaşadığımız mutluluğu onunla paylaştığımız için...
28 Kasım 2013 Perşembe
TERRA MADRE DAY 2013/ TOPRAK ANA GÜNÜ
Bu sene yine Toprak Ana Günü'nü Ermeni, Rum ve Sefarad mutfağı ile, açık masamızda yemekler, tarifler ve anılar eşliğinde kutluyoruz.
8 Aralık 2013 Pazar günü saat 14.30-17.30 arasında Balat Kültür Evi'ndeyiz.
Harita için Bkz: https://plus.google.com/113332727237097230415/about?gl=tr&hl=en
8 Aralık 2013 Pazar günü saat 14.30-17.30 arasında Balat Kültür Evi'ndeyiz.
Harita için Bkz: https://plus.google.com/113332727237097230415/about?gl=tr&hl=en
28 Temmuz 2013 Pazar
FAST FOOD ZİNCİRLERİNDE ÇOCUK MÖNÜLERİNİN SATIŞI DURDURULMALI!
Merhaba!
"Ebeveyn, eğitimciler, öğrenciler, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı'na duyuru:
Fast food zincirlerinde çocuk mönülerinin kaldırılmasını" kampanyasını başlattım ve harekete geçirmek için senin yardımına ihtiyacım var.
Hemen şimdi 30 saniyeni ayırarak bunu imzalar mısın? İşte linki:
http://www.change.org/tr/kampanyalar/ebeveyn-eğitimciler-öğrenciler-milli-eğitim-bakanlığı-fast-food-zincirlerinde-çocuk-mönülerinin-kaldırılmasını
İşte bu yüzden önemli:
Çocuk mönüsü olarak isimlendirilen ve çoğu hediye karşılığı çocukları hazır gıdaya bağımlı hale getiren bu mönülerin yasaklanması, obeziteye savaş açan hükümetin ilgili kurumlarının bu kampanyayı destekleyerek gelişme çağındaki çocukların daha sağlikli gıdalarla buluşmasının önünü açacak farkındalıklar yaratmasının sağlanması.
Bu linke tıklayarak kampanyamı imzalayabilirsin.
Teşekkürler!
ayfer yavi
19 Mayıs 2013 Pazar
BAHAR DÖNEMİ OKUL BAHÇELERİNE FİDE EKİMLERİMİZİ TAMAMLADIK
2013 Bahar döneminde Beşiktaş Bölgesindeki iki okulla devam ettiğimiz Tohumdan Sofraya eğitimlerimizde hem çocukların tohumdan yetiştirdiği fideler, hem Gürsel Tonbul ve diğer dostlar tarafından gönderilen
domates, biber, patlıcan fidelerinin ekimini bitirdik.
Lütfü Banat İlköğretim Okulunda Beşiktaş Belediyesi tarafından yapılan aromatik köşesine maydanoz, dereotu, roka, tere, fesleğen, biberiye, kekik, adaçayı dikti 4. sınıf öğrencileri. Bahçenin karşı köşesi ise domates, biber fideleri ile yeşillendi. Okuldaki 100 öğrenci bahçey ile tanıştı, tohumlarını ve fidelerini ekti.
Fidelere can suları verildi, okulun görevlisi bakımına devam edecek, çocuklarda ilgilenecekler, Yağmur Böreği Birliği olarak her hafta okullardaki fidelerin kontrolleri yapılacak. Kışlık sebzelerimizden marullar da tohuma bırakılarak gelecek sezona aktarılacak.
Sınıf içi eğitimler, duyu ve mutfak atölyeleri eğitimini alan okullarımızın bahçelerine kavuşmasından büyük gurur duyuyoruz. Bu projede yanımızda olan Çekül Vakfı ve Beşiktaş Belediyesine yardımlarından dolayı müteşekkiriz.
Nimetullah Mahruki İlköğretim Okulundaki bahçemiz daha büyük. Yine Beşiktaş Belediyesinin katkıları ile bahçenin etrafı çitle çevrildi, kışın büyüyen otlar temizlendi toprak torf ile karıştırılarak ekime hazırlandı.
4. ve 5. sınıflardan toplam 150 öğrenci ile fide dikimi yapıldı.
Fidelere can suları verildi, okulun görevlisi bakımına devam edecek, çocuklarda ilgilenecekler, Yağmur Böreği Birliği olarak her hafta okullardaki fidelerin kontrolleri yapılacak. Kışlık sebzelerimizden marullar da tohuma bırakılarak gelecek sezona aktarılacak.
Sınıf içi eğitimler, duyu ve mutfak atölyeleri eğitimini alan okullarımızın bahçelerine kavuşmasından büyük gurur duyuyoruz. Bu projede yanımızda olan Çekül Vakfı ve Beşiktaş Belediyesine yardımlarından dolayı müteşekkiriz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)